Sivas üniversitesi iletişim fakültesi'nde başıma gelen aleni haksızlık!

13.09.2013 Tarihinde ön başvuru sonuçlarının açıklandığı 9474’ nolu YÖK ilanında yer alan İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü Bilişim Anabilim Dalı'nda da yer alan 1 kişilik 33/a kadrosu için gerekli evraklı teker teker ve özen içinde topladım. Evrakları belirtilen adrese belirtildiği şekilde kargoladım. Kargoyu 09/09/2013 tarihinde alan kişinin AYSEL HASBEK' dir. 
Benim ales puanım 83.6
yds puanım,70
Cumhuriyet üniversitesi %60 ales %40 dil alıyor
Benim puanım buna göre 50.16 ales den geliyor
Dil puanımın da yüzde 40, 28 yapıyor
Topladığımız zaman, 78.16 yapıyor
Şimdi şu linke bakmanızı rica ediyorum, 

http://www.cumhuriyet.edu.tr/dosyadu...540cd39cdc.pdf

Ben bu durumu anlayamadım arkadaşlar, inanın anlayamadım..
Aranızdan eksik evrak falan diyen olacak da onlara da sadece güleceğim..
Buyrun yorum sizlerin..


Konuyla ilgili forum yazısına:
http://www.akademikpersonel.org/arastirma-gorevlisi/32787-sivas-universitesi-iletisim-fakultesi-tarafindan-yapilan-aleni-haksizlik.html

Olay bizzat benim başıma gelmiştir!

Y.Lisans ve Doktora sınavları ve mülakatları başladı arkadaşlar bu aralar biliyorsunuz. Ankara Üni'de RTS'ye başvurdum bende. Mülakat için bekliyorum. Zaten 5 kişi alacaklar 60 kişi gelmiş. Çoğu alan dışı. Hele bir İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu gördüm ki az daha tekme tokat dövecektim. Adam KPDS'den 97 almış. Ales puanı 80-85 arası. Şans eseri konuşurken duydum başkasıyla. ÖYP ile atanmak için y.lisans a başvurdum diyor. Kendi bölümümde kasmaya gerek yok buradan nasılsa girerim dedi. Hey Allahım sen sabır ver. Hepsi YÖK'ün cahilce kararları yüzünden oluyor. Herkes İletişimde y.lisans yapmak istiyor. Bizim hakkımız yeniyor. Arkadaşlar lütfen maillere, dilekçelere ara vermeyelim. Böyle zihniyetli insanlara engel olmamız lazım.,


Forumdan, kieslowski isimli arkadaşımızın yazısı! gör bizi duy bizi YÖK!

Forumdan, Edius isimli arkadaşımızın yazısı, sonuna kadar katılıyorum..

Bu üniversiteleri kuranların nasıl bir planlama ile kurduklarından her daim şüphe etmişimdir. YÖK başkanından ilgili kurum temsilcilerine kadar bir çok kişinin iletişim fakültelerinin ne amaçla kurulmuş olduğunu bile bilmediğini düşünüyorum. Eğer Nazmi hocanın da dediği gibi 'Sizde ALES puanınızı yükseltin sizde kazanın' diyenler varsa hepsinin bulunduğu makamdan yediği para haram zıkkım olsun. Aynı şeyi senelerdir TRT alımları için yaptılar, 3 sene kadar TRT'ye dışardan iş yapan bir prodüksiyon şirketinde çalıştım, bu süre zarfında TRT ile ilgili bir çok gözlemim oldu. Sırf kpss'den 95 aldı diye fotokopi çekmesini bilmeyen insanların idari personel yapıldığına, sırf falancanın tanıdığı diye hayatında kamera görmemiş adamların kameraman yapıldığına şahit oldum. En sevdiği diziler pis yedili, akasya durağı gibi diziler olan post prodüksiyon ekipleriyle karşılaştım. Birçoğu ya mühendislik yada öğretmenlik bölümü mezunu çok fazla insanla tanıştım. Geçenlerde hayatında televizyonculuğun T'sini bile bilmeyen oturup televizyon bile izlediği şüpheli Matematik mühendisliği mezunu olmuş birisiyle tanıştım. KPSS'den 97 alıp yerleşmiş TRT'ye... Çocuğa dedim ki o puanla istediğin her yere giderdin alanında çalışırdın, niye hiç bilmediğin televizyonculuğu yapmaya çalışıyorsun? bana verdiği cevap basit, burada daha fazla maaş veriyorlar, başka bir sebebi yok! Bu benim karşılaştığım çeşitli örneklerden bir tanesi. 

3 senedir Mezun olduğum Marmara Üniversitesi'ne yüksek başvurusu yapıyorum. Mülakatlar on numara geçiyor, sordukları herşeye doğru cevap veriyorum ama neticede Aleste aldığım 81 bile hiç bir halta yaramıyor. Benim okuluma yüksek lisansa alınanların bazılarının öğretmenlik ve mühendislik bölümlerinden mezun olduğunu öğreniyorum. Netice de 6 senelik televizyonculuk gazetecilik geçmişim sırf alesten daha fazla aldı diye bir öğretmenlik, mühendislik veya başka bir bölüm mezunu birisi yüzünden görmemezlikten geliniyor. Bugüne kadar İletişim fakültesi diplomamı sadece askere giderken kullandım. bıraktım onu bunu saçma sapan merdiven altı eğitim kurumlarının, akademilerin verdiği başarı belgeleri, sertifikalar daha fazla iş görüyor benim diplomamdan. 

Bende sırf şu hiç bir işe yaramayan iletişim fakültesi diplomasından kurtulmak için açıköğretimden sosyoloji tarih gibi bir bölüm okumayı düşünüyorum. Yüksek lisansımı da karar verdim kesinlikle İletişim alanında yapmayacam. Sanki yapınca madalya veriyolar! Çevrenizde de bu fakülteyi yazmayı düşünen insanlar varsa uyarın. Gitsinler başka bölüm okusunlar nasıl olsa amcaları dayıları varsa yine televizyoncu gazeteci olabilirler. Bunun için ***ı kırık bi kurstan sertifika almaları yeterli. Hatta ona bile gerek yok. Bende zaten televizyonculuğu bıraktım, bir internet sitesinde çalışıyorum. Zaten bu ülkede kim anladığı işi yapıyor ki?

Destek olmayan ve sesimizin ulusal basında da duyurulması yardımcı olmak isteyen arkadaşlara sesleniyorum.

editor@aksam.com.tr - mehmet kenan kaya, Yazı işleri müdürü
ersinardabal@gmail.com  - Ersin BAL Akşam Gazetesi Ankara Haber müdürü

Habertürk'e ulaşmak için, http://bizeulasin.haberturk.com/ adresinden bilgileri doldurarak ulaşabilirsiniz (çabuk dönüyorlar)

webadmin@milliyet.com.tr Milliyet.com.tr' ye mail atmak için,

http://proje.hurriyet.com.tr/bizeulasin/Default.aspx?Query=mailsend - hurriyet'e ulaşmak için

http://www.taraf.com.tr/iletisim/ Taraf gazetesine ulaşmak için

Ben bu adreslere aşağıdaki yazıyı gönderdim. Kimisne mail olarak gönderdim, kimisine sitelerine feedback olarak gönderdim. Bence buralara gönderdiğimiz mail sayıları artarsa daha fazla dikkate alacaklardır.

Sayın yetkilinin dikkatine,

Meslektaşınız olarak iyi günler dilerim.

İletişimcilerin öyp atamalarında YÖK tarafından mağdur edildiği habere ilişkin bilgiler aşağıda ki haber linkinde bulunmaktadır. Lütfen bizden bu konuda desteğinizi esirgemeyiniz. Saygılarımla

http://www.konyayenigun.com/haber/66300/Iletisimciler_magdur_edildi.html

Konuyla ilgili kurmuş olduğumuz bloğu ziyaret ederek daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

oypmagduruiletisimfakulteleri.blogspot.com

Örnek dilekçe

Sayın Saban Çalış Bey,

Sizlerin de bildiği gibi son açılan ÖYP kadrolarında iletişim fakülteleri mezunlarına büyük haksızlık yapılmıştır. Bu haksızlığı sizlere şöyle açıklayabiliriz, örneğin, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu bir kişi iletişim fakültesinde yüksek lisans eğitimine başladı diye kadroları tercih etme hakkı bulmuştur.

Bir iletişim fakültesinde ortalama 40 tane alan dersi alan bir öğrencinin Yüksek Lisans eğitimine yeni başlamış bir kişiyle aynı tutulması bizce mümkün değildir. Buna ek olarak atama sürecinde ÖYP puanı için belirleyici kriterin de 'Dil Puanı' olduğu göz önüne alınırsa şüphesiz ki iletişim fakültesi mezunları kendi bölümlerinde dezavantajlı duruma düşmüşlerdir.

İletişimciler olarak sizlerden talep ettiğimiz bizlerin haklarını koruyunuz ve kendi alanımızda dezavantajlı duruma düşmemizi engelleyiniz. ÖYP Temmuz 2013 atamalarında bizlere yapılan bu haksızlığı önümüzdeki dönemde açılacak kadrolarda engelleyiniz. Çünkü bizler inanıyoruz ki iletişim fakültelerine yapılan bu dışarıdan atamalar hem fakültelerin eğitim kalitesini düşürecektir hem de önümüzdeki yıllarda tercih edilebilirliğini ortadan kaldıracaktır. Sağlıklı ve iletişim çağını yorumlayabilen bir neslin devam edebilmesi için iletişim fakültelerinde kadroların bu alandan mezun kişilerin hakkı olduğu fikrine inanıyoruz ve destekliyoruz.

Saygılarımla
İsim Soyisim.

Arkadaşlar bu sadece bir taslak lütfen olmasını istediğiniz yerleri ekleyiniz, çıkarılması gerektiğini düşündüğünüz bölümü de çıkarınız.

Arkadaşlar, Gazetelere göndermiş olduğum maillere gelen dönüşleri bu başlığın altında paylaşıyorum

Arkadaşlar Hürriyet Gazetesi'nden gelen mesajı yayınlıyorum

Sayın Okurumuz,

Konu ile ilgili olarak isteğiniz ilgili birimlere iletilmiş olup, her türlü görüş ve önerinizi dikkate aldığımızı bilginize sunarız.

Hürriyet Gazetesi’ni tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
Saygılarımızla,
Hürriyet İletişim Hattı

Arkadaşlar aşağıda belirtildiği ve daha öncede belirttiğim gibi mail adreslerine lütfen ulaşınız ve sesinizi duyurunuz.
Görüş, öneri ve sorunlarınızı her gün 09:00 - 22:00 saatleri arasında 0850 266 0 444 no’lu Hürriyet İletişim Hattı’mızı arayarak ya daokuriletisim@hurriyet.com.tr<mailto:okuriletisim@hurriyet.com.tr> mail adresimize yazarak bildirebilirsiniz.

Arkadaşlar medya'dan ilk destek geldi darısı diğerlerinin başına.

http://www.konyayenigun.com/haber/66300/Iletisimciler_magdur_edildi.html

Gunessun, isimli arkadaşımızın YÖK'e göndermiş olduğu dilekçe örneği

Sayın ....
ÖYP alımlarıyla ilgili bir problemi sizinle paylaşmak istiyorum.Biliyorsunuz en son ÖYP alımlarında ilanlar şu şekilde verildi 'Psikoloji bölümü mezunu olmak veya ilgili ana bilim dalında yüksek lisans yapıyor olmak';'İletişim veya İletişim Bilimleri Fakültesi mezunu olmak ya da ilgili ana bilim dalında yüksek lisans yapıyor olmak'.Bu ve benzeri ilanlar o alanda uzun bir süre lisans eğitimi görmüş kişiye haksızlık arz etmektedir.
Şöyle ki, ne yazık ki akademisyen olmanın bir ideal peşinde koşmak bilincini taşımayan genç arkadaşlarımızdan bazıları bu durumu 'memuriyet' olarak görmektedir.Biliyorsunuz ALES sınavı alan bilgisi değil Türkçe ve Matematik bilgisi üzerine kuruludur.Sırf kadro elde etmek isteyen bir sayısal öğrencisi alanı dışında bir bölümden yüksek lisans yaparak ÖYP puanıyla kendine göre zayıf gördüğü bir sözel bölüm öğrencisini rahatlıkla geçebilir.Bu ilanlar hem haksız rekabete yol açacak, hem de akademik eğitimde var olan kalitenin düşmesine sebep olacaktır.Bu konudaki duyarlılığınıza inanıyor,gerekli düzenlemeyi yapacağınızı inanıyorum.Mailimi okuduğunuz için sonsuz teşekkürler.

Arkadaşlar ben arkadaşın mailini de gerçekten çok başarılı buldum. Göndermek isteyenler için başka bir alternatif.

'Podof' arkadaşımızın kadrolarla ilgili görüşleri

Hocam elinize sağlık. Şöyle bir öneride bulunmak istiyorum bende genel olarak iletişim fakültesi ibaresi bulunması da bir sıkıntı. Madem yetkililere ulaşılacak bunu da bir tartışmak lazım. Şöyle ki diyelim ben sinema mezunuyum, baktım gazeteciliğin puanları düşük hop ona geçerim. Reklamcılıkta bol kadro açılmış, hop ordayım. Madem uzmanlaşma istiyoruz o zaman bunu da dile getirebiliriz.

Yalnız şunu belirtmem lazım benim eskiden "sinema televizyon mezunu" yazan ilanlarda bu gün "iletişim mezunu" yazmasının sorumlularından birsi benim çünkü iletişim fakültelerinde isim standardı yok. Eski haliyle "radyo televizyon ve sinema" mezunu "sinema ve televizyon" kadrosuna neden başvuramıyor diye cıngar çıkartmıştım  Buna şöyle bir çözüm önerebiliriz, ilişkili bölümler tek tek yazılacak, her türlü farklı isime yer verilecek. Yani şöyle ilan örnekleri görmek isterim şahsen ben:

Sinema ABD için: "İletişim, iletişim bilimleri veya güzel sanatlar fakültelerinin sinema ve televizyon veya radyo televizyon ve sinema bölümlerinden mezun olmak"
Halkla ilişkiler ABD için: "İletişim veya iletişim bilimleri fakültelerinin halkla ilişkiler ve reklamcılık, halkla ilişkiler ve tanıtım ya da halka ilişkiler bölümünden mezun olmak"
İletişim için: "İletişim ve iletişim bilimleri fakültelerinin iletişim, iletişim tasarımı, iletişim tasarımı ve yönetimi, medya ve iletişim bölümü, görsel iletişim tasarımı bölümlerinden mezun olmak"

Elbette bunları yeterli araştırmayı yapmadan yazdım. Ama kimseyi mağdur etmeden her bölümün adının yazılması şart eğer böyle yapılacaksa. Bunu da bir tartışmaya açmak istedim.


Arkadaşımız Ana Bilim Dalları'nın ayrı kalmasını istediğini belirten şekilde bir yazı yazmış. Ben arkadaşımız gibi düşünmüyorum çünkü kadro sayılarını baya bir düşürecek; ancak saygı duyuyorum ve gerekirse bu şekilde de bir istek gönderilebilir.

İletişimcilerin ÖYP 'De haklarını alması için yapılması gerekenler

Arkadaşlar,

İletişim fakülteleri mezunlar sizlerinde bildiği gibi Türkiye'de en yüksek işsizlik oranına sahip olan kesimdir. Bizlerin de en doğal hakkı olan iş, aş ve yaşam hakkı çeşitli müdahalelerle engellenmektedir. Okuduğumuz alanın diğer meslek gruplarından katılımı oldukça kolaydır. Örnek olarak, kamu yönetimi okuyanlar gazetecilik, televizyonculuk yapmakta hatta bunda da hiç bir sorun görmemektedirler. Bizlere öğretilen modern toplum anlayışında meslek gruplarının profesyonelleşmesi oldukça önemli bir unsurdur; ancak YÖK bunu görmezden gelmektedir.

Bir iletişim fakültesinde alanlarla ilgili ortalama 40'a yakın ders gören bölüm öğrencileri atama sürecinde başka bölümden gelip iletişim fakültesinden yüksek lisansa başlamış bir kişiyle eş değer tutulmaktadır. Bizler inanıyoruz ki modern toplumun tam olarak hayatımıza entegre edilmesi için profesyonelleşmenin üniversitelerde de devam etmesi gerekmektedir. Bu görüş doğrultusunda 40'a yakın ders alan bir kişinin sadece yüksek lisansını iletişimde yapan bir kişiyle eş tutulması ne vicdani olarak doğrudur ne de modern anlayışta iş profesyonellerinin fakültelere entegre olması açısından doğrudur. Bu yüzden iletişim kadrolarının hakkının iletişim fakültesi mezunlarına verilmesi en doğal hakkımızdır.

Bu süreçte bizlerin en büyük destekçisi kendi üniversitelerimiz olacaktır. Burada hazırlayacağımız bir metinle kendi üniversite dekanlarımıza göndereceğiz ve desteklerini almaya çalışacağız. Diğer adım ben Ankara'dayım ve yetkili kişilerden randevular talep ederek yine sıkıntılarımızı yüz yüze anlatmaya çalışacağım. Arkadaşlar unutmayın siz bu işe dahil olmayacaksınız birilerinin burada bişeyler halletmeye çalışması çok anlamsız hale gelecektir.

Bu konuda vereceğimiz en son örnek İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu arkadaşın bizim bölümümüze haksız olarak atanması ve açılan kadroyu boşa kullanması olacaktır.

2013- öyp taban-tavan puanları

Arkadaşlar isteyen arkadaşlar puanlarla ilgili verilere zaten forumdan ulaşmıştır; ancak ben burada da olması gerektiğini düşündüğümden bütün bölümlerin puanlara göre paylaşımını paylaşıyorum isteyen arkadaşlar pdf dosyasından

ctrl+f tuşuna basarak 'iletişim' tagıyla arama yaptırabilirler.

http://www.dosya.tc/server13/Q4FL3q/_YP2013-Puanlar.pdf.html 

prnur ve alan dışı atamalara düşünceleri

Ben iletişim fakültelerinde dönen dolaplara kızıyorum esas itirabiyle, yoksa öyp başvurularına yapacağımız birşey yok malesef. Benim gibi okul birincileri burada öyp ile atanmayı ümit ederken, yüksek lisansının ve cari akademisyenliğinin önüne onlarca set çekilirken, ingilizce öğretmenlerinin şipşak yükseklerinin bitirtilip doktoraya kabul edilmelerine kızıyorum, verdiğim örnek farazi değil gerçektir, ne yazıkki onların önü açıldıkça, benim gibi niteliği kanıtlanmış ve bu işe gönül vermiş, bu alanda ilerlemek isteyen iletişimciler heba olacak, sonra iletişimci yetiştirmek adına gelen ingilizceciler, matematikciler sil baştan iletişimi anlamaya çalışırken mezun olup giden öğrenciler artık ne kadar bilgili olacak o alanda burası tartışılır...

Haa yapacak birşey yok, burası Türkiye hak da yok, adalet de yok burada, o yüzden öyp ile alan dışı alım yapılmış yapılmamış artık sözün bittiği yer benim için...

Mendieta ve alan dışı atamalar hakkındaki düşünceleri,

Forumdan
'mandieta' kullanıcı arkadaşın iznine sığınarak yazdığını eklemek istiyorum.

Öncelikle herkesin fikirine saygım var ve kullanacağım sitemkar dil sakın şahıslar özelinde yanlış algılamalara yol açmasın. Ayrıca elbet istisnaları bütünden ayrı tutuyorum bu yüzden kimse bu anlatılan ben değilim diye kendini savunma ihtiyacı duymasına gerek yok. 

Bu işe dışarıdan girmek isteyenlerin çoğunun bölümlerine bakın. 89-90-91 puan ile öyp'de atanamayan bölümler var. Bu insanlar da mecbur ekmek kavgası ne yapacaklar, Kadrosu nispeten diğerlerine göre bol diğer alanlardan öyp'li olmaya çalışacaklar. İletişim de 82-84 bandında atanma ihtimalinin hayli yüksek olduğu bir alan. Hem ne olacak canım hepimiz anlarız biraz sinemadan değil mi ? Bakın herkes herşeyden çok iyi anlayabilir, ben de tıp ile ilgili okumalar yapıyorum. Ayrıca sosyal psikoloji alanında da derin derin okuyorum. Şimdi çıkıp "ne olcak yea çıkın biraz da biz ameliyat yapalım" mı ya da "açılın sosyolojik tespitim geldi" mi diyelim. İkisi bir tutulur mu yea reröröcüler bu kısma atlamadan şunu söylemek istiyorum, bu bir merkezi atama. Alan bilgisi sınavı değil. Alan bilgisi sınavı olsa buyrun hep beraber yarışalım. Bu bir mer-ke-zi a-ta-ma. 

Kısaca mesele ekmek kavgası, akademisyenlik, idealistlik meselesi değil. Tabi bunu "evet ben kendi kadromda yarışamıyorum sırf bu sebepten buraya geldim" diye kimsenin kabul etmesini beklemiyorum. Mecbur "aa ben pek de iyi bilirim tağam mı" üslubuna çekecek tartışmanın çizgisini. Halbuki daha önce dediğim gibi alan sınavı olsa buyur. Umarım beni anlayan hocalarım çıkacaktır. Ayrıca tekrardan bu forumdaki kimseyi hedef almadığımı belirtiyorum. Sonuçta bunlar sadece burada konuşulan şeyler değil. Benim görüşlerime de kimse katılmak zorunda değil bunu da tekrar söylüyorum.

Ayrıca bununla ilgili çalışma yapan arkadaşlarım hazırda bir dilekçe örneği varsa ve gönderilecek adresleri biliyorlarsa lütfen bunu bana göndersinler. Şimdiden teşekkürler.

Kendisinin yazısına yapmış olduğu düzenlemeyi de eklemek istiyorum
Ekleme yapma ihtiyacı hissettim. Bazı yerlerde anlaşılmayan şeyler olmuş. 
Kişinin hangisinin daha donanımlı olduğu alnında yazıyor sanırım. Ales ile o kişinin alanına girip zaten daha çok biliyordu mu oluyor hayır ben anlamıyorum. Neyse yazdıklarım açık ve net aslında. Tabiki birşeyden anlamayan iletişimci de girmesin sanki ne olursa olsun bizden olsun diyoruz. Diyorum ya çarpıtmaya açık mevzular malesef. Ayrıca söylenilen gibi 1-2 kişi belki vardır da ya geriye kalan binlerce nitelikli iletişimci...

Kpss mağdurları, öyp'de kendi alanında rekabet gücünü yitirenler ve atanamayan öğretmenlerle yarışacak bir de iletişme gerçekten gönül verenler yazık çok yazık. Umarım bu yanlışın düzeltilmesi için yapılacak çalışmalardan sonuç alabiliriz..

Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı, iletişim fakültesi saçmalıkları part1

Akademikpersonel.org'dan benim gibi iletişim fakültesi mezunu arkadaşların mağduriyetlerini okuyabilirsiniz. 2013'ün Temmuz ayında yapılan öyp atamalarında açılan kadro saçmalıklarına sizler de benim gibi 'DUR' demeniz gerekiyor. Gerek idealist arkadaşlarım gerekse de 'ekmek gerçekten aslanın ağzında' düşüncesinde olanlarımız için bu alanı 'İngiliz Dili Edebiyatçılarına' mühendislere vs. kaptırmamız gerekiyor. Arkadaşlar organize olup toplu dilekçeler vermeliyiz. Bu kötü gidişata bir dur demeli hakkımızı almalıyız ve yökü bu yaptığı yanlıştan geri döndürmeliyiz. Buradan tartışmalarımızı sürekli güncel tutabiliriz..